Ukrayna – Rusya Arasında Gerçekte Neler Oluyor?

Son iki haftada tırmanan Ukrayna-Rusya gerginliği, Rusya’nın, Ukrayna sınırına 40 bin asker, gelişmiş silahlar, S-400 Hava Savunma Sistemlerini kaydırması ve sürekli tatbikatlar yapması ile tırmanmaya devam etmektedir. Rusya ayrıca 40 bin askerini ve aynı oranda gelişmiş silahları ile donanmasını, Şubat 2014’te işgal ettiği Kırım’da teyakkuza geçirerek de facto bir süreç yaratıp Ukrayna’yı baskı altında tutmakta ve hatta halkı korkutmaktadır.

Ukrayna’da, Rus yanlısı ayrılıkçılar tarafından işgal altında tutulan Donbas Bölgesinde (Donetsk ve Luhansk şehirleri) önemli sayıda askeri birlik bulundurmakta ve kendisine ait olan bu verimli kentleri işgalden kurtarmak için zaman zaman sıcak temas yaratarak, mevcut statüyü kabul etmediğini göstermektedir. Donbas’daki düşük yoğunluklu gerilim, iki tarafta da zayiatlara sebep olmaktadır. Ukrayna bununla birlikte açık ve kapalı şeklinde NATO’dan yardım ve himaye isterken, ABD ile İngiltere, Ukrayna’ya açık destek mesajları vermektedir. ABD ile İngiltere, 2008’de Gürcistan’a da aynı sözlü destekleri vermişti, buna rağmen, Rus ordusunun Gürcistan’ın yarısını işgal ettiğini unutulmamalıdır.

Ukrayna toprağı olan Kırım 2014’te Rusya tarafından işgal edildi. Ukrayna sadece diplomatik girişimler ile Rusya’yı baskı altına almaya çalışmaktadır. Halen Batı’nın Rusya’ya ekonomik ambargoları devam ederken, özellikle Batı Avrupa ve Türkiye’nin Rus gazına duyduğu ihtiyaç bu ambargoların ne kadar gerçekçi olduğu sorusunu gündeme getirmektedir. Kırım’da Rusya’ya karşı fiilen direnen sadece Kırım Türk Tatarları kalmıştır ve ne yazık ki onlarda Rusların çok vahşi baskısı altındadır.

Peki Ukrayna halkı, sınırındaki 80 bin Rus askeri karşısında neler yapıyor?

Yaklaşık bir yıldır Ukrayna’da yaşıyorum. Rusya’ya komşu Harkov, sonra Kiev, Dnipro, Zaporoje şehirlerinde kalma imkânım oldu. Sınırına 100 bin yakın asker yığılmış, iki şehri işgal altında ve Kırım Yarımadası tamamen kendisinden koparılmış olduğu halde, bu ülkede, Rusya’ya karşı genel bir reaksiyonun olduğuna tanık olmadım. Bunlarla beraber, son 15 günde Rus devlet yetkililerinin pervasız tehditleri de maalesef Ukrayna halkında bir karşılık bulmamıştır.

Ukrayna’da yaşayan Türkler olarak birçok Facebook grubu oluşturduk, aramızdaki iletişimi, haber ve paylaşımları buradan yapmaktayız. Ukrayna-Rusya gerilim haberlerine birinci sırada yer verdiğimiz için Türkiye’den dostlarımız haliyle tedirgin olmakta ve bizler için kaygılanmaktadırlar. Ama bu gruplara üye olan Ukraynalılar, bizim haber paylaşım ve tedirginliğimizi şaşkınlıkla izlemekte ve her şeyin aslında normal olduğunu, biz Türklerin abarttığını söylemektedirler. Aslında haklılar. Çünkü biz millet olarak farklı duyarlılıklara sahip yapıdayız. Sanırım sınırlarımıza 100 bin asker dayansaydı, Türkiye’nin bütün askerlik şubeleri 24 saat görev yapmak zorunda kalacaktı.

Peki Ukrayna’da durum nedir?

Ukrayna medyasının bu gerilime Türk medyasından daha az yer verdiğini söyleyerek başlayalım. Ukrayna-Rusya gerginliğini bizim Facebook grubunda yaptığımız haberden okuyarak bilgilenen üyelerimiz, “olası savaş” haberlerini şaşkınlıkla izlemektedirler. Tabi ki olaylara duyarlılık görecelilik arz eder. Çünkü doğu toplumlarının klasik duygusallığı ve heyecanı, Batı toplumlarının soğukkanlılığı bizi yanıltmamalı. Fiilli bir Rus saldırısı olduğu taktirde Ukrayna halkının neler yapacağını açıkçası bilmiyoruz. Ukrayna tarihi de bu konuda emsal olacak manzumelerden yoksun.  Çünkü Rus ve Ukrayna halkının bin yıllık bir beraberliği ve çok sıkı bir iç içe geçmişliği var.  Kiev; 882-1132 yılları arasında hüküm süren, Beyaz Rusya, Rusya ve Ukrayna’nın atası sayılan Kiev Knezliği’nin (Kievskaya Rus) başkentiydi. Hem Ruslar hem Ukraynalılar ‘Kievskaya Rus’u kendi tarihlerinin parçası olarak görmektedir. Her iki ülkenin milliyetçileri de bu devletin kendilerine ait olduğunu öne sürmektedir.

İki toplum arasında derin çatlak ise; 1932-1933 SSCB Başkanı Stalin’in tarım politikası ve temel gıda maddelerinin toplanarak devlet eliyle dağıtılması neticesinde, Ukrayna halkından bazı tarihçilere göre 7-8 milyon insanın açlıktan ölmüş olmasına dayanır. Ukrayna bunun ‘soykırım’ olduğunu savunmakta ve ülkede her sene Kasım ayının son cumartesi gününü ‘Holodomor’ (açlık felaketi) kurbanlarını anmaktadır.

Ukrayna Toplumu;

Ukrayna, 24 Ağustos 1991 tarihinde Sovyetler Birliği’nden ayrıldı, Leonid Kravçuk ülkenin ilk devlet başkanı oldu. Sonrasında meydana gelen olayları tekrar etmeden kısaca, Turuncu Devrim, Batı Bloğu ile Rusya arasında sıkışan bir devlet ve bedel ödeyen toplum şeklinde özetlemek mümkündür. Büyük tarım alanları, ormanları, akarsuları, madenleri ve teknik üretim kapasitesi ile çok zengin bir coğrafyaya sahip olan Ukrayna halkı, maalesef Türkiye’nin 1980-1990’lı yıllarının şartlarını yaşamaktadır. Ülkenin bu geniş imkanları ve yarattığı ekonomik verimin halka yansıdığını söylemek mümkün değildir. Özellikle geniş tarım alanlarının tekelleştiği, yabancı şirketlerin büyük miktarda arazi kiraladığı, büyük fabrikaların da yabancı yatırımcıların denetimine girdiğini söylemek mümkündür. Ukrayna batı bölgesi bu konuda daha duyarlı ve daha milliyetçi duruş sergilemektedir. Bu sosyal adaletsizlikten dolayı maalesef 20 milyon Ukrayna vatandaşı Avrupa ülkelerine göç etmiştir. Halen 40 milyon civarından olan nüfusu, ortalamanın altında artmaktadır.

Kültür, edebiyat, şiir, sanat, sinema ve yazılı eserlerde yeni yeni Rus baskısından kurtulmak için çalışmalar yapılmaktadır. Bütün Ukrayna vatandaşları Rus dili ve edebiyatını iyi seviyede bilmektedir. Bu yıl resmi yazışmalar ve medyada Rus dili kullanımı yasaklanmıştır. Unutulmamalıdır Ukrayna halkının önemli bir kısmı Rus kökenlidir, özellikle doğu bölgesinde baskın Rus çoğunluğunun olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır. Rusların Donbass ve Kırım işgaline rağmen Ukrayna’nın doğu gölgesi Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açacağına inanmaktadır.

Ukrayna Halkının Rus tehdidine tepkisi?

Ukrayna’da asker alım şubeleri var mı? Açıkçası hiçbir şehirde kamu kurumları önünde bir kuyruk görmedim. Bana göre bunun iki temel sebebi var.

Birincisi gerek Rus Çarlığı ve gerekse Komünizm döneminde Rusların Ukrayna halkı üzerinde yarattığı korku ve kültürel asimilasyon.  Aynı etnik yapıdan geldiklerine ve temelde aynı millet olduklarına inandırılan ve Moskova Patrikhanesine bağlı kiliseler yoluyla bu argümanları zenginleştirerek toplumun hafızasına kazılmış olması.

İkincisi de halkın, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmayacağına olan inancı. Özellikle aydın kesim, Batı Bloğu ile Rusya’nın Ukrayna üzerinde bilek güreşine tutuştuğunun farkındadır. Siyasilerde Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmayacağını, Rusya’nın sadece güç gösterisi yaptığını beyan etmektedirler. Rusya’da; Ukrayna’nın Donbas bölgesini geri almak için askeri hazırlık yaptığını iddia ederek bölgeye asker kaydırmıştır. İki tarafta, aralarındaki bir savaşın yıkıma sebep olacağının açık bir şekilde farkındadır. Buna rağmen Ukrayna Hükümeti, Rus tehdidini çok ciddiye alarak özellikle NATO’dan açık ve kapalı destek istemektedir. ABD savaş gemilerini bu nedenle Karadeniz’e getirmeye çalışmaktadır. Aynı gerekçe ile Ukrayna’nın Türkiye’den de destek beklentisi vardır. İHA’ların satın alınması ve iş birliğinin geliştirilmesi için devlet başkanları bu ay görüşmüştür.

Rusya’nın iddiasına rağmen Ukrayna’nın son dönemlerde Donbas’a asker ve ilave teçhizat gönderdiği görülmedi.  Ancak Donbas bölgesinde zaman zaman sıcak çatışma yaşanmakta ve en son olayda da 5 Ukrayna askeri ölmüştür.

Peki olası bir Ukrayna-Rusya Savaşında neler olur?

2014’te Donbas ve Kırım, Ruslar tarafından işgal edildiğinde Ukrayna ordunsun kâğıt üstünde olan sayısının gerçekçi olmadığı, eğitimli, savaşacak asker sayısının 5-10 bin civarında olduğunu basından okumaktayız. Bugün ise Ukrayna ordu mevcudu 250 binin üstündedir.  Savunma veya Taarruz doktrini olarak halen Rus Konseptini uygulamaktadır. Ayrıca eğitim ve teşkilatlanma sistemi Rus konseptine dayanmaktadır.  Çünkü elindeki harp silah, araç ve gereçleri SSCB’den kalmadır. Deniz kuvvetleri oldukça zayıf, havada ise 1980’lerin uçaklarını kullanmaktadır. Füze motoru ve uçak motoru üretebilmekle beraber, Rusya karşısında bu alanda da oldukça geridedir.

Rusya ise tartışmasız dünyanın halen ABD’den sonraki ikinci askeri gücüdür. Binlerce uçak, on binlerce tank, uzun ve kısa menzilli füzeler, devasa deniz gücü ile yine ikinci nükleer güce sahiptir.   Bu iki ülkeyi askeri alanda mukayese etmek bile mümkün değildir.

Bu orantısız güç mukayesesine rağmen Ukrayna ordusunun ve halkının Rusları “beyaz bayrak” ile karşılayacakları da beklenmemelidir.

Batı Bloğu tarafından Rusya’nın sürekli sıkıştırılması, onun saldırganlığını körüklemektedir. Aralarındaki güç mücadelesinin oyun alanlarından biri olan Ukrayna, Rusya ile sorunlarını diplomatik kanallardan çözmenin yollarını bulmak zorundadır. Rusya ile olası bir savaşa girmesi halinde büyük kayıplar vereceği, içeride de Rus kökenli vatandaşlarının yine Rusya tarafından kışkırtılacağı ve büyük bir bunalımla karşı karşıya kalacağını değerlendiriyoruz

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu