Patagonya İnsan Ticareti Sorunu

Ticaret, hayata yön veren büyük ve çok etkili bir kavramdır. Şirketler daha fazla büyümek için daha fazla ve ticari yöntemler geliştiriyor. Özellikle küreselleşme sonrası şirketlerin var olma mücadelesi daha da zorlaştı. Patagonia şirketi diğer şirketlerden farklı bir yol ve yöntem izleyerek yeni dünyadaki şirketlerin sadece ticari amaçlı olmadığını gösterdi. Firmanın en önemli farkı firmanın ne yaptığıdır. Patagonia, kendisini sürdürülebilir, çevre dostu bir marka olarak faturalandırmak için çok zaman ve para harcadı. 2011’de şirket, ABD’nin her yerinde tüketim karşıtı “Bu Ceketi Almayın” reklamlarını tokatladı – insanlara ürünlerini satın almamalarını etkili bir şekilde önerdi. Ve düzenli olarak, ilk olarak Patagonya’nın kurucusu Yvon Chouinard tarafından kodlanan iş-yaşam dengesi politikalarını öne sürüyor. Bir şirket mantrası göze çarpar bir şekilde sergilendi ve saygıyla bağlı kalındı: “İnsanlarımın sörf yapmasına izin ver.” 1.

Patagonia şirketinin çevre bilincini artırmaya yönelik bir satış stratejisi izleyip izlemediğini de analiz etmek gerekiyor. Ancak çevre bilinci oluşturmak adına hem ticari hem de sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden bir şirketin bu algısı çok değerlidir. Bilhassa şirketin iş bulma çabaları sonucunda şirkette insanların para verdiğini ortaya çıkarmak ya da tüm dünyaya göstermek çok anlamlıdır. Özellikle bazı kişilerin iş bulmak için çok yüksek miktarda komisyon parası vermesi bu işin artık bir pazara dönüştüğünü gösterdi. Ama burada sadece insanlar bir iş için para ödemiyor. Aynı zamanda insanlardan kar elde etmek isteyen komisyoncular da insan kaçakçılığı yapmaktadır. İnsanları kendi amaçları için kullanırlar. Bu çalışmanın en ilginç yanı, çalışmanın yasal olması gerektiği birçok ülkede hala ayrı bir konu olmasıdır. Aslında bu iş pratikte bir tür arabulucu gibi görünmüyor. Bu nedenle, birçok ülke bu işin üzerinden geçmek yerine yasal olduğuna inanıyor. Ancak bu brokerler tarafından yapılan modern dünyada denenebilecek bir ticarettir. Örneğin Afrika kıtasında 1550 ile 1850 yılları arasında sadece Somali’de 20 milyondan fazla insan para karşılığı başka insanlara satılmıştır. Kölelerin kazandığı tek şey ekmekleriydi. Özgürlük iradeleri ve her şeyden önce insan olma hakları ellerinden alındı. 2. Günümüzde patagonyanın ortaya koyduğu bu durum, insanların ticaret için tüm değerleri yok edebileceklerini göstermektedir. Ancak buradaki en önemli sorun, uluslararası düzeyde bu ticareti yasaklayan yasalar olmasına rağmen engelleyememektir. Çünkü yasaların varlığı onları ne kadar uyguladığınıza bağlıdır. Brokerler tarafından yapılan bu piyasada daha ne kadar kötü iş yapıldığını bilmek korkutucu. Özellikle bazı Asya ülkelerinde bu kişilerin küçük kızları kaçırıp danışmanlara verdiği bilinmektedir. Örneğin, her yıl 10 bin kız, sadece Hindistan’da fuhuş yapmak için Nepal’den kaçırılıyor. Bu kaçırılan kızlar büyük paralara fuhuş çetelerine satılmaktadır.1.

Bence Asya kıtasındaki bu ülkelerde brokerlerin yaptığı asıl şey iş bulmak için insanlardan para almak değil. İnsanlar ticaretleri için farklı ve kötü işleri kullanırlar. Her ne kadar ticaret yapılıyor gibi görünse de insanların alışveriş yaptığı bu düzende her şey yasa dışı. Bir diğer ilginç nokta ise bu ülkelerdeki toplumun bu işi normal görmemesi ve ses çıkarmamasıdır. Çünkü birçok ülkede düzenin değişmesi toplumun eylemiyle gerçekleşir. Patagonya’nın bu çalışmalarının diğer firmalar tarafından değerli görülmemesi de ayrı bir sorun. İşte sivil toplum kuruluşlarının en önemli devi. Patagonya’nın bu sosyal sorumluluk projelerinde sivil toplum kuruluşu olarak yer alması da diğer şirketlere örnektir. Çünkü günümüzde şirketler daha fazla kar etmek için doğaya, insanlara, çevreye, bitkilere ve hayvanlara ciddi şekilde zarar vermektedir. Bu nedenle üretim yaparken doğaya zarar vermemek için yenilenebilir ürünleri tercih etmek çok önemlidir. Bir üretici firmanın bu bilinci tüketicilerine ulaştırmak istemesi de önemlidir. Ayda 100 dolar kazandıran bir iş bulmak için 7 bin dolar ödeyen bir insanda hiç kimse düzenli olarak yaşayamaz. Dünya büyük zarar görüyor. Bu paraları yasal olarak değil, yasa dışı olarak verme ve alma ustalığı, ülke ekonomilerine de büyük zararlar vermektedir. Bu etik olmayan süreç daha da farklı görevler için kullanılmaktadır. Patagonia firmasının bu çalışmalarının toplumda bir karşılığı olması da önemli.

Özellikle devletlerin bu gelişmelerle ilgili bazı kanunlar çıkarmaları çok önemlidir. Aksi takdirde modern kolelik farklı bir şekilde yapılmaya devam etmektedir. Ancak buradaki en önemli sorun, uluslararası düzeyde bu ticareti yasaklayan yasalar olmasına rağmen engelleyememektir. Çünkü yasaların varlığı onları ne kadar uyguladığınıza bağlıdır. Brokerler tarafından yapılan bu piyasada daha ne kadar kötü iş yapıldığını bilmek korkutucu. Özellikle bazı Asya ülkelerinde bu kişilerin küçük kızları kaçırıp danışmanlara verdiği bilinmektedir. Örneğin, her yıl 10 bin kız, sadece Hindistan’da fuhuş yapmak için Nepal’den kaçırılıyor. Bu kaçırılan kızlar büyük paralar karşılığında fuhuş çetelerine satılmaktadır. Sonuç olarak, insan ticaretinin çevreye verdiği zarara dikkat çekmek için bir şirketin kendi gönüllü çalışması geleceğimizi etkileyecek bir konudur. Patagonya şirketine kar etmek yerine sosyal sorumluluk üstlenmek anlamlıdır. Kapitalist ekonomik sistemde sadece daha fazla kar elde etmek için her şeyi yıkayan şirketler örnek gösterilmelidir. Bu dünya daha fazla insan elinin yok olmasına dayanamaz. İnsan haklarını göz ardı eden ticari anlayışlara karşı toplumsal bilincin gelişimi de bu sosyal sorumluluk projeleri ile gelişmektedir.4.

 

REFERANSLAR:

 

1: http://www.patagoniaworks.com/press/2015/6/3/patagonia-and-human-trafficking

2: https://www.inc.com/anna-hensel/patagonia-pledges-to-implement-higher-standards-in-factories.html

3: https://www.verite.org/how-patagonia-is-addressing-forced-labor-in-its-supply-chain/

4: https://www.verite.org/tag/patagonia/

5: https://www.patagonia.com/home/

6: https://tr.talkingofmoney.com/success-of-patagonia-s-marketing-strategy