Ümmet Kardeşliğe Örnek, 1071 Türk Kürt Kardeşliği

1071 Malazgirt Savaşı öncesinde Bizans İmparatoru Romen Diyejon, Doğu Roma ordusunda Frenk, Ermeni, Norman, Slav, Abaza… gibi farklı uluslardan ve Müslümanlığı kabul etmeyen Hıristiyan Peçenek, Uz Türk boyların içinde bulunduğu ve dünyanın en büyük ordusunu kurup Anadolu’ya sefere çıkar. Müslümanları Anadolu’da çıkaracaklarını, Anadolu’yu kendi valilikleri arasında paylaşacaklarını, bütün camileri kiliseye çevireceklerini ve Müslüman devletlerine kendi ülkem gibi hakim olmadan geri dönmeyeceğini bildirmişti. Bunu haber alan Müslüman Selçuklu hükümdarı Alparslan Anadolu’daki Müslüman devletlerden, beyliklerden yardım talep eder. Bu çağrıya birçoğu şöyle cevap verir “Yeryüzünün en büyük ordusu Bizans ordusuna karşı durulmayacağını, yenileceklerinin söyleyip” Alparslan’ın cihat çağrısına olumlu cevap vermemişlerdir. Kürtler, savaştan bir gün önce 25 Ağustos 1071’de Molla Yahya (Mele Yahya) 10 bin Kürt süvari savaşçı genciyle Alparslan’ın yanında yer alır.

Kürtlerin ileri geleni Mele Yahya (İmam Yahya) “Din kardeşlerimizin yanında cihat etmeye geldik.” demiştir.

Sultan Alparslan Mele Yahya’ya sarılır amcaoğlum “Kürt-Türk amca çocuklarıdır.” demiştir. Malazgirt Savaşı’nın kazanılmasında Kürtlerin büyük etkisi olmuştur.

Tarihte ve günümüzde maalesef birçok kişi Kürtlerin, batılı emperyalistlere karşı Türklere verdiği desteği yok saymakta ve Kürtlerin varlığını bile inkar etmektedir. Bu durum İnançlı Kürtleri derinde yaralamakta ama kendilerini özen söylemlere karşı elli kolu bağlı seyirci kalmaktadır.  Zaman zaman görmüşüz ve şahit olmuşuzdur; en saf içten duygularla ‘Kürtler vardır, ben de Kürt üm ‘ dediği zaman; hemen bazı çevreler Kürt yoktur, Bunlar dağlı Türklerdir, ayrılıkçı hareketler ve Kürt Milliyetçiliği etiketini yapıştırmaktadır. Bu gibi benzer durumlar 1970 yıllarında inançlı, aydın Kürtleri sosyalizm kucağına atmışlardır. Bugün bazı aydın Kürtlerin materyalist düşünmesinin altında bu ayrıştırıcı düşünce yatmaktadır. Aslında böyle düşünen ve Kürtler üzerinde tahakküm kuran çevrelerin amacı  Kürtler arasında seküler anlayışı yaygınlaştırmak ve Kürtleri İslam dininden uzaklaştırmaktır.

Örnek vermek gerekirse; bir televizyon Program sırasında “Malazgirt’te Kürtler yoktu” şeklinde ısrarla tweet atan takipçilere sinirlenen Murat Bardakçı, Malazgirt Savaşı’nda Kürtlerin rolüyle ilgili en önemli bilgi 13. yüzyıl yazarlarından Sıbt İbnü’l-Cevzi ismiyle tanınan Ebu’l-Muzaffer Yusuf’un “Mir’atü’z-zeman fi Tarihi’l-âyan” isimli eserinde şu şekilde geçer: “Az önce 10 bin Kürt de Sultan’a katılmıştı. Bununla beraber (sultan) Tanrı’dan sonra buyruğundaki 4 bin kişilik hassa askerine güveniyordu” Şam’da yaşayan Sıbt İbnü’l-Cevzi, Malazgirt’ten yaklaşık 180 yıl sonra tarihini kaleme almıştır. Sıbt, 11. yüzyılın ikinci yarısına ait bilgileri 1088’de ölen Garsunni’me’nin “Uyunü’t-Tevârih” isimli eserinden almıştır.

Malazgirt Savaşı’na katılan Kürtlerle ilgili bilgi muharebeden yaklaşık 260 yıl sonra Kenzü’d-Dürer ve Câmiü’l-Gurer isimli bir eser yazan Memlük tarihçisi İbnü’d-Devaddari’de de vardır. Kenzü’d-Dürer’de bu konu “Sultan Alparslan’a Kürtlerden ve sâir kavimlerden olmak üzere 10 bin kadar insan da katılmıştı.” şeklinde geçer.[1]

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Malazgirt savaşında Türklerin yanında Kürtlerin de olduğunu söyledi. Türk Tarih Kurumu eski Başkanı ve MHP Milletvekili Yusuf Halaçoğlu sadece devşirmeler vardı. Diyerek Davutoğlu’nu yalanladı.[2] Dolayısıyla MHP Milletvekili Yusuf Halaçoğlu Kürtleri yok saymıştır. Bu yok saymanın her hangi bir tarihi kaynak ve belgesi bulunmaktadır. Bir ırkı geçmişinden koparmak, yok sayma düşüncesi, Kürtleri asimilasyon etme politikaları ve Kürt’e dilini yasaklamak Kürt halkına savaş açmaktır.

1071 Malazgirt Savaşından önce de Malazgirt topraklarında Kürtler yaşıyordu. Malazgirt adı da Kürtçedir. Malazgirt adının kelime kelime ayırıp sonra bir araya getirdiğimizde gerçek ortaya çıkmaktadır. Kürtçe 3 kelimeden ortaya çıkmaktadır. Kürtçe de 1) Me (biz) 2) lez (tez, çabuk, erken) 3) girt (aldık) kelimelerinden oluşur. Yani Malazgirt kelime anlamı ‘Biz erken tuttuk’ anlamına gelmektedir.

Şimdi Kürtleri yok sayanlara soralım eğer Kürtler olmasaydı Selçuklular Malazgirt Savaşında Bizans İmparatorunu yenerler miydi ?

İdris-i Bitlis’inin önderliğinde Kürtler olmasaydı Osmanlılar Çaldıran Ovasında Safevileri yenebilirler miydi ?

  1. Abdulhamit döneminde Kürt Aşiretlerinden oluşan Hamidiye Alayları etkisiyle doğu sınırı güvenlik altına alınabilir miydi.

Türkler, Çanakkale Cephesinde, Sarıkamış ve kurtuluş savaşında amcaoğulları olan Kürtlerin desteğini görmüşlerdir. Kürtler, Cumhuriyetin kuruluşunda rol oynamışlar ama Cumhuriyetten sonra Kürtler yok sayılmış, Kürtlerin alimleri dar ağacında astırılmış, Kürtçe yer isimleri değiştirilmiş ve Kürt sözü unutulsun diye Doğu ve Güneydoğu Anadolu şiddetli tedbirler alınmıştır. Kürtlerin dilleri, kültürleri yok sayılmış ve kurmuş oldukları devletlerinde azınlıklardan daha az haklara sahip olmuştur. Türkiye’de azınlıklar, Fransızlar, İngilizler, Ermeniler kendi dillerinde gazete ve dergi çıkarabiliyor ama Kürtler kendi dillerinde gazete ve dergi çıkardıklarında yakalanıp yargılanmışlardır. Kürtlerin kendi ülkelerinde yabancılar ve azınlıklar kadar hakları olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu düşünce Türkiye’de Milli Görüş ortaya çıkana kadar sürmüştür. Erbakan’la beraber Kürt-Türk ayrımı yapmamış Kürt milletvekilleri bakanlıklara getirilmiş ve yatırımlar doğu batı ayrımı yapılmamıştır. 1991 yılında Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan Kürt Raporu hazırlaması için İstanbul İl başkanına görev vermiştir.

Milli Görüş tarafından kurulan tüm partiler öncelikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde örgütlemesini gerçekleştirmiştir. Örneğin Milli Nizam Partisi ilk örgütlenme çalışmaları Muş/Malazgirt ilçesinde başlamış bunun sebebi de 1071 Malazgirt Savaşı’yla Anadolu kapıların İslam’a açılmasıdır. Necmettin Erbakan, Malazgirt Zaferi her yıldönümünde teşkilat üyeleriyle kutlama programına katılırdı. Katılamasa bile yerine temsilen birilerini gönderirdi. Malazgirt’te doğmuş büyümüş biri olarak; büyük bir coşkuyla Erbakan’ı beklerdik. Erbakan’ın, Malazgirt Zaferi yıldönümünde konuşması; haftalarca Malazgirt halkın sohbetleri olurdu.  Erbakan’ın konuşması Malazgirt halkına güven ve heyecan veriyordu.

 Milli Görüş Partileri Anadolu’da yaptığı mitinglerde Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin ırkçı politikaların özellikle Kürt kökenli yurttaşları küstürdüğü tezi sürekli gündeme getirmiştir. Milli Görüş Partilerin de tüm yurttaşların ayırım gözetmeksizin eşit değerlendirileceğini, etnik kökenin üstünlük aracı olarak görülmeyeceği vurgulanmıştır. Milli Görüş iktidarında özellikle Kürt kökenli yurttaşların ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmekten kurtulacağı söylemi çok sıklıkla kullanılmıştır[3]. Kürtler,  Milli Görüş tarafında kurulan partiler için ‘işte bu benim partimdir’ demiştir. Ülke genelinde Milli Görüş partilerin oy oranları Doğu ve Güneydoğu Anadolu da hep yükselmiştir.

[1] https://www.timeturk.com/malazgirt-te-kurtlerin-rolu-neydi/haber-51049

[2] //http://www.gazete2023.com/siyaset/malazgirt-savasinda-kurtler-var-miydi-h31537.html

[3] Poyraz, Türk Siyasal Yaşamında Milli Görüş Hareketi, a.g.t.,298.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu